Alsace Bölgesi’nin başkenti olan Strasbourg, Fransa’nın Kuzey doğusunda bulunan ve Almanya’ya komşu olan bir şehirdir. Fransa şehirlerinin 7. büyük nüfuslu olan bu şehri özellikle kış döneminde gerçekten sihirli bir dünyaya dönüşüyor.
Fransa bizim ülkemiz gibi ülkesini bölgelere ayırmış. Fransa’nın ana karası ve Korsika Adası ile birlikte 13 ana kara bölgesi bulunurken; deniz aşırı da 5 bölgesi bulunmaktadır. Alsace Bölgesi de bu bölgelerden birisidir.
Strasbourg sürekli olarak Almanya ve Fransa arasındaki savaşlardan zaman zaman Almanya egemenliği altında kalmasından dolayı, bölgede Alman ve Fransız kültürünün bir karşımı bulunmaktadır. Özellikle Christmas zamanı ve yılbaşında iyice büyülü bir hale gelen bu şehri gezmek için planlarımızı yaptık. Bu planları sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
STRASBOURG’A NE ZAMAN GİDİLİR?
Strasbourg, Christmas başkenti olarak anıldığından Christmas zamanı harika bir dünyaya dönüşebiliyor. Hava soğuk olsa bile sevimli dükkanlar ve kurabiye evler içinizi ısıtıyor adeta. Sizi en sıcak tutan kıyafetlerinizle birlikte bu seyahati rahat bir hale getirebilirsiniz.
Eğer yılbaşı zamanı Strasbourg’u ziyaret etmeyi planladıysanız, Christmas Marketlerin çoğu kapanıp yalnızca birkaç tanesi yılbaşından birkaç gün önceye kadar açık oluyorlar. Sonrasında şehir ölü bir hale bürünüp, yılbaşı akşamı ve ertesi günü açık bir dükkan veya market bulmanız olanaksız hale geliyor. Bu nedenle seyahatinizi yılbaşında planladıysanız otelinizin kahvaltı seçeneğinin olmasını öneririm. Buz gibi bir yılbaşı sabahını güzel bir kahvaltı yaparak daha tatlı bir hale getirebilirsiniz.
Biz yaz ya da bahar dönemlerinde Strasbourg’u ziyaret etmedik ancak güneşli günlerde de harika bir yere dönüşeceği kesin. En popüler zamanı olan Christmas dönemi dışında nisan ve ekim ayları mevsim olarak en güzel geçirebileceğiniz zaman dilimleri. Ancak bu dönemler de yağışlı olabileceğinden yanınıza yağmurluk ve şemsiyenizi almayı unutmayın.
STRASBOURG PAHALI MI?
Strasbourg çok fazla turist alan bir Avrupa ülkesi olduğundan, tüm diğer turistik ülkeler gibi fiyatlara sahip. Para birimi Euro ve aslında her bütçeye uygun dükkan ve restoran bulabilirsiniz. Eğer Christmas zamanı bir seyahat planladıysanız, Christmas Marketlerde dükkanlardan biraz daha uygun hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Özellikle yeme-içme için ideal yerleri araştırdığımdan buna yönelik bilgileri “Strasbourg Yeme-İçme Rehberi” yazımda bulabilirsiniz.
STRASBOURG’DA KAÇ GÜN KALINIR?
Strasbourg yürüyerek birçok yeri gezebileceğiniz bir şehir. Bu nedenle bu şehri iki günde çok rahat bir şekilde gezebilirsiniz. Bunun yanında Strasbourg’a gelmişken Alsace Bölgesinin ünlü kasabaları ve Colmar’ı gezmeyi düşünüyorsanız 5-6 gün Alsace bölgesi için yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Kış günleri havanın erken kararacağını da göz önünde bulundurmanız günleri planlamanız adına faydalı olacaktır.
STRASBOURG’DA ULAŞIM
EuroAirport Basel-Mulhouse-Freiburg, İsviçre’nin Basel, Fransa’nın Mulhouse ve Almanya’nın Freiburg kentleri tarafından ortaklaşa kullanılan uluslararası bir havaalanı. Türkiye’den EuroAirport Havalimanı’na iniş yapıp, Havalimanından FlixBus ile Strasbourg’a ulaştık. Normal şartlarda Strasbourg’a direk de iniş yapabileceğiniz havalimanı olan Strasbourg Havalimanı (Aéroport de Strasbourg) bulunuyor. Ancak daha hesaplı bir gidiş olduğu için biz İsviçre’den Strasbourg’a giriş yaptık. Strasbourg’dan dönüşümüzü ise Strasbourg Havalimanı’ndan gerçekleştirdik.
Strasbourg’un merkezinden tren ile yarım saatlik bir sürede Strasbourg Havalimanı’na ulaşabiliyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken husus, biletlerinizi internetten satın aldıktan sonra mutlaka tren seferlerinin iptal olup olmamasına dikkat edin.
STRASBOURG’DA NEREDE KALINIR?
Strasbourg oldukça küçük bir şehir olduğundan şehir merkezinde çok uzaklaşmadan birçok otelde konaklayabilirsiniz. Bizim tercihimiz Rohan Hotel oldu. Oldukça merkezi ve odaları geniş bir oteldi. O kadar merkeziydi ki Le-Gruber ve Le-Tire-Bouchon’a komşuydu. Eğer kahvaltıyı düşünmek istemiyorsanız konaklayacağınız yerin kahvaltı dahil seçeneğinin olmasına özen gösterebilirsiniz. Bizim otelimizde kahvaltı konaklamaya dahil değildi. Christmas döneminde hem soğuktan hem de dükkanların kapalı olmasından dolayı biraz sorun yaşasak da Fransa’nın harika ekmekleri ve kruvasanları ile kahvaltımızı yapabildik.
STRASBOURG’DA GEZİLECEK YERLER
Notre Dame Katedrali (Cathedrale Notre Dame de Strasbourg)
Strasbourg’un kalbi olan Notre Dame Katedrali’nden başlamak istiyorum öncelikle. Yapımı yaklaşık olarak 400 yıl süren bu katedral 1015 yılında yapılmaya başlanmış. Yüksekliği 142 metre olan bu katedral o kadar büyük ki, ancak uzak bir yerlerden fotoğraf kadrajınıza sığdırabilirsiniz. Katedralin birçok bölümü Romanesk mimariye sahip olsa da geç dönem gotik mimarisinin de izlerini taşımaktadır.
Kilisenin içi de tıpkı dışı gibi tüm ihtişamıyla sizi etkisi altında bırakabiliyor. Kilisenin merdivenlerinden çıkarak şehrin manzarasını seyredebilirsiniz. Birçok büyük katedralde olduğu gibi astronomik saati de bulunan Katedralin içini öğlen saati dışında gezmek ücretsiz. Ayrıca katedralin çevresinde Rue des Grandes Arcades ve Rue Merciere iki güzel sokak bulunuyor.
28 Aralık’ta yaptığımız yılbaşı seyahatimizde Christmas marketlerin çoğu kapanmış olsa da Katedral Meydanı’ndaki (Place de la Cahtedrale) market hala açık. Bu meydanda dikkatimi çeken en tatlı şey, hoparlörden Christmas şarkılarının sokakta çalıyor olmasıydı. Müziğin büyüleyici gücünü burada gerçekten hissedebiliyorsunuz. Katedralin yan kısmında Place du Chateau isimli meydanda ise başka bir Christmas market göreceksiniz.
Musee de L’oeuvre Notre Dame
Katedral Meydanı’nın köşesinde sivri çatılı iki tane eski bina bulunmaktadır. Bu binalar Strasbourg’un Orta Çağ ve Rönesans döneminden kalan birçok esere ev sahipliği yapan müze olarak kullanılan bir yermiş. Ancak yılbaşı döneminde, Christmas marketler ve şehrin ambiyansı o kadar güzel ki müzeye girmek pek de aklına gelmiyor insanın 🙂
Vauban Barajı (Barrage Vauban)
1690 yılında inşa edilen Vauban Barajı, savunma amaçlı yapılan bir barajdır. Olası bir saldırı sırasında İll Nehri’nin su seviyesini yükseltip, düşmanın şehre geçişini engellemeyi hedeflemiştir. Fransa, köprünün bu özelliğini o zamanlar ismi Prusya olan Almanya ile girdiği savaşta kullanmıştır.
Ponts Couverts
Ponts Couverts, 17. yüzyılda yapımı sonlanan, 3 köprü ve 4 kuleden oluşan savunma amaçlı yapılan bir yapıdır. Kapalı köprüler anlamına gelen bu yerde zamanında köprüler tahtalarla kaplıymış. İsmi de buradan geliyormuş. Bu yeri Vauban Barajı’ndan (Barrage Vauban) seyretmek oldukça harika bir manzara görmenizi sağlayacak. Barajın oluşturduğu geçide geldiğinizde gözlem terasına mutlaka çıkın çünkü Ponts Couverts’in şehirle olan o harika ambiyansı görmüş olacaksınız.
Le Petite France
Le Petite France Bölgesi, Strasbourg’un sevimli evlerinin ve dükkanlarının bulunduğu bir yer. Kurabiye evler tam olarak burada bulunmaktadır. Arnavut kaldırımlı sokaklar, köprüler ve nehirlerle adeta masallardan kopma bir yerdeymiş hissine kapılıyorsunuz.
Le Petite France bölgesinde gezerken, köprülerden geçip arkanızdaki manzaraya da mutlaka bakın. Rue des Moulins oldukça tatlı evlerin bulunduğu bir sokak. Tarihi önemi olan Maison des Tanneurs evini görmeden sokaktan geçmeyin. Bu yerde mutlaka ara sokaklara girin. Köprülerden karşıya geçip bir de karşı tarafı mutlaka seyredin çünkü her bir manzaradan farklı bir keyif alacaksınız.
Aziz Paul Kilisesi (Saint-Paul De Strasbourg Eglise)
Aziz Paul Katedrali, şehrin tarihi bölgesinin biraz dışında ancak harika manzarasıyla sizleri kendine hayran bırakacak büyüleyicilikte bir kilise. Genel olarak kiliselerin etrafında birçok yapı olmasından dolayı o görkemli halini uzaktan da olsa bu denli saf bir şekilde göremiyorsunuz. Ancak Aziz Paul Kilisesi’ni, özellikle kilisenin önündeki köprünün bir sonraki köprü olan Gallia’dan seyredebilirsiniz. Soğuk bir kış gününde çektiğim bu fotoğrafın bir yaz günü nasıl olabileceğini düşünmeden de kendimi alamadım. Köprünün altından da güzel fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
Rohan Sarayı (Palais Rohan)
Oldukça ihtişamlı olan bu saray, Fransız soylu sınıfına mensup olan Rohan ailesinin yaşadığı bir saraymış. 1730 yılında inşa edilen saray barok mimarisinin izlerini taşımaktadır. Belirli bir dönem saray Belediye ve Üniversite tarafından kullanılmıştır. 1. Dünya Savaşı’nda Almanlar’ın eline geçip savaş sonunda yeniden Fransa’nın eline geçmiştir. Şu an Strasbourg’un birçok değerli eserinin sergilendiği farklı müzelere ev sahipliği yapmaktadır. Sarayın Bodrum katında Musee Archeologique, giriş katında Musee des Arts Decoratifs , 1. Katta Musee des Beaux Arts bulunmaktadır.
Bu sarayın çevresinde de Rue de Rohan ile Terrasse Rohan boyunca kurulu Christmas Marketleri görebilirsiniz. Burada da keyifli vakit geçirip alışveriş yapabilirsiniz.
Musee Historique de la Ville de Strasbourg
1588 yılında inşa edilip mezbaha ve kasap tezgahlarının olduğu bir yer olarak kullanılmıştır. Daha sonrasında Strasbourg’un erken orta çağ ve günümüze kadar olan karmaşık tarihine ev sahipliği yapan bir müze olarak kullanılmıştır. Bina çatısında bulunan küçük camları ile oldukça etkili bir mimari yapıya sahip. Binayı önünde bulunan köprünün karşısından seyredebilirsiniz.
Musee Alsacien
Krutenau bölgesinde bulunan, 1907’de açılan geleneksel Alsace yaşantısının gözler önüne sunan bu müze, birçok esere ev sahipliği yapmaktadır. Müzeyi gezmeseniz bile, dış görünümüyle de geleneksel Alsace evlerini yansıtan bu yeri görmek isteyebilirsiniz. Müzedeki bazı çatılar ve pencereler masaldan fırlamış gibi görünüyor.
Cave Historique des Hospices de Strasbourg
1395 yılında yapılan, çatısında minik minik bir sürü penceresi olan ve daha önceden Hastane olarak kullanılan bu yer şimdilerde şarap mahzeni olarak kullanılıyor. Strasbourg’un en harika şaraplarının burada olduğu söyleniyor ve mahzeni ücretsiz gezebiliyorsunuz.
Ancienne Douane (Kaufhaus)
Grande Ile’de bulunan 14. Yüzyıldan kalma bu yapı 1358 yılında inşaa edilmiştir. Bu yapıt 1389 yılında genişletilmiş ve şimdilerde çok şık ve vintage bir restoran olan Restaurant L’Ancienne Douane’ya ev sahipliği yapmaktadır.
Gutenberg Meydanı (Place Gutenberg)
Matbaayı bulan Johannes Gutenberg’in heykelinde bulunduğu bu meydanda Christmas marketlerinin ve sıcak şaraplarını içebileceğiniz bir meydan. Meydanda bulunan Neybau binası Rönesans mimarisinin izlerini taşımakta.
Kleber Meydanı (Place Kleber)
Bu meydan, Strasbourg’un en büyük noel çam ağacının ve buz pistinin bulunduğu bir meydan. Gece özellikle çam ağacının ışıklarının ahengini görmeniz için burayı hem gece hem de gündüz görmenizi tavsiye ederim.
Rue des Charpentiers, Rue des Juifs ve Rue du Faisan sokaklarının birleşiminden oluşan bu bölgeye Carre Do’r deniliyor. Bu sokaklarda şehrin ışıltılı mağaza vitrinlerini görebilirsiniz. Yine Grand Rue ve Rue Des Grandes Arcades caddesinde keyifli bir gezinti yapıp alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar bulabilirsiniz.
Orangerie Park: Göl ve masalsı binaların olduğu bir yeşilliği bolca görebileceğiniz bir park.
Strasbourg seyahatinizde, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi Avrupa birliği binalarını da görebilirsiniz. Bu yerler şehrin turistik yerlerinden biraz uzak mesafede olduğundan ulaşım aracı olarak tramvayı kullanabilirsiniz.
Tekne Turu
Gittiğiniz şehirleri, tekne turu yaparak gezmeyi sevenlerdenseniz, açık ve kapalı seçenekleri bulunan turları Strasbourg’da bulabilirsiniz. Ancak hava o kadar soğuktu ki biz şehri yürüyerek gezmeyi tercih ettik. Belki yaz döneminde daha çok tercih edilebilinecek bir seçenek olabilir. Biletler katedralin etrafında bulunan ofiste satılıyor.
Strasbourg, soğuğuna rağmen tabi ki gördüğüm güzel yerleri fotoğraflamamı engelleyemedi. Zor koşullar altında çekilen birkaç fotoğraf daha sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım faydalı bir yazı olmuştur 🙂
Strasbourg’a dair bilgi edinmek isterseniz “Strasbourg Gezi Rehberi” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.
Colmar’a da dair bilgi edinmek isterseniz “Colmar Gezi Rehberi” ve “Colmar Yeme İçme Rehberi” başlıklı yazılarımı okuyabilirsiniz.