Stockholm Gezi Rehberi

mm
single-image

İskandinav ülkeleri İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İzlanda olmak üzere 5 ülkeden oluşmaktadır. Kuzey Avrupa hem iklim koşulları hem de uzaklığı nedeniyle genel olarak turistlerin az tercih ettikleri yerler olduğundan biz de yaz mevsiminde orta Avrupa’da kavrulmak yerine, İskandinav ülkelerinden biri olan İsveç’e rotamızı çevirdik. İsveç mi Norveç mi diye düşünmekle kalmadık, bir araştırma yaparak her koşulu değerlendirdikten sonra açık ara farkla İsveç’e karar vermiş olduk. Ağustos ayında gittiğimiz ve biraz serinlemeyi düşündüğümüz Stockholm’ e ne zaman gidileceğinden, pahalılığından, kaç gün kalınacağından, insanlarından, ulaşımından, gezilecek yerlerinden ve yeme içmesinde biraz bahsetmek istiyorum vee başlıyorum.

STOCKHOLM’E NE ZAMAN GİDİLİR?

Stockholm’e ne zaman gidilir diye düşündüğümüzde, gündüzü ya da güneşi en çok görebileceğimiz zaman dilimi olan yaz mevsimini seçmek bize biraz mantıklı geldi. Kış ya da sonbahar mevsim koşulları oldukça sert geçtiğinden ve gündüz süresi de iyice kısalacağından tatil yapmak ya da şehrin keyfini çıkarmak biraz daha zor olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Gitmeden, mutlaka o haftanın hava durumuna bakarak yanınıza kıyafet almanızda fayda var. Türkiye’de Ağustos ayında sıcaklık ortalama 30 derecelerde seyrederken İsveç’te hava sıcaklığı ortalama 20 derece seyredip yağışlı olabiliyor. Bu nedenle, yaz mevsimi bile olsa, seyahat günleriniz tam da yağışlı yaz günlerine denk geliyorsa yanınıza su geçirmeyen ayakkabı, yağmurluk, sweat-tshirt ve pantolon gibi kıyafetler almanız orada geçirdiğiniz günlerin tadını çıkarmak için faydalı olacaktır. Ha bir de unutmadan şemsiye de almayı unutmayın. Çünkü Temmuz ve ağustos ayları yılın en çok yağış olan dönemleri oluyor.

Gece gündüz süreleri, kutuplara biraz daha yakın olduğundan ülkemizden oldukça farklı. Yaz mevsiminde uzun gündüzlerin keyfini, sabah saat 3.30’da aydınlanmış hava ile çıkarmaya başlayabilirsiniz. Tabi ki sabah saat 3.30 gibi yataktan kalkamazsınız ama pencerenin arasından sızan aydınlanmış hava çok farklı bir deneyim yaşamanıza neden oluyor. Stockholm’de hava erken aydınlandığı için güne erken başlayabiliyorsunuz ancak 20.30’dan sonra kaldığınız yere dönüşün ve erken uykunun hayallerini kurar oluyorsunuz. Yani Stockholm’de yaz ayında “erken kalk erken uyu”yu gerçekleştirebilirsiniz.

STOCKHOLM PAHALI MI?

İskandinav ülkeleri, kendi para birimlerini kullanmalarının yanında pahalılıkları ile ünlüler. Bu nedenle İsveç pahalı bir ülke ve bunu göze alarak gitmeniz gerekiyor. İsveç’te kullanılan para birimi İsveç kronu. Küçük bir hesaplama yapacak olursak 100 İsveç Kronu 58 Türk Lirasına denk geliyor. Örneğin bir kahve 30-50 Kron arası ve yemek 90-300 Kron arası değişebiliyor. Kısacası ödediğiniz her bir şeyi Türk Lirasına çevirdiğinizde biraz pahalı bir ülke olduğunu anlıyorsunuz. Ülke bu kadar pahalıyken hem kazıklanmamak hem de uygun ve lezzetli yiyecekler yemek istiyorsanız bu yerleri araştırıp listelediğim “Stockholm Yeme-içme Rehberi” ne göz atabilirsiniz.

İsveç’e gitmeden önce yanınıza çok az İsveç kron almanız da yeterli -ne olur ne olmaz diye- olacaktır, çünkü ülkenin her yerinde kredi kartı kullanabiliyorsunuz. Bu nedenle, eğer kartınız yurtdışında harcamaya açık değilse, internet bankacılığı ya da telefon bankacılığı aracılığı ile açtırabilirsiniz. Nakit ödeme neredeyse hiçbir yerde yapılmıyor. Biz nakit olarak 1 Kron bile harcamadık. Eğer Euro ile gidiyorsanız exchange noktalarından paranızı krona çevirmeniz gerekiyor. Fakat bu aşamada da sizden gereksiz bir şekilde komisyon alıyorlar.

STOCKHOLM’DE KAÇ GÜN KALINIR?

Stockholm, diğer popüler Avrupa şehirleri gibi çılgın bir orta çağ mimarisine sahip bir yer değil. Ancak Stockholm, zamanın yavaş geçtiği, sakinliğiyle sizi kendine hayran bırakan, her şeyiyle az (araba, bisiklet, turist ve insan dahil) bir şehir olmasıyla gönlünüzü çalıyor. Biz Cumartesi öğlene doğru iniş yaptığımız şehirden Salı öğlene doğru ayrılmış olduk ve rahatça her yeri gezdik. Bu nedenle 2-3 gün bahar ve yaz mevsimi için yeterli olacaktır. Sonbahar ve kış aylarında gündüz süresi iyice kısaldığı için daha fazla zamana ihtiyacınız olma ihtimalini göz önünde bulundurmanız gerekecektir.

STOCKHOLM’DE İNSANLAR NASIL?

İsveç’e ait tek bildiğim insan, daha doğrusu grup ABBA idi. Zihnimde kalan örneği de simgelemiyor değiller. Şu ana kadar gittiğim Avrupa ülkelerinde hem erkeğin hem de kadının güzel olduğu tek yer diyebilirim. Ülkede sarışın, mavi gözlü dışında birini görmeniz pek mümkün değil. Bunun dışında gördüğünüz insanlar ya çalışmaya ya da turist olarak şehri gezmeye gelmişlerdir. İnsanların giyimleri de inanılmaz derecede minimal ve sade. Zaten o kadar güzeller ki gerçekten herhangi abartılı bir şeye ihtiyaçları yok.

Bunun yanında gözlemlediğim diğer bir konu da insanların gayet sakin, dingin ve genel olarak güler yüzlü olması. İletişime girdiğimiz her kişinin İngilizcesi oldukça iyi ve kurdukları iletişimde oldukça saygılı ve sıcaklar. Ülke ne kadar soğuk ve yağmurlu olsa da insanları gerçekten size iyi geliyor.

STOCKHOLM’DE ULAŞIM

Türkiye’den Stockholm’e Arlanda Havalimanı ile ulaşabiliyorsunuz. Arlanda Havalimanı, şehir merkezinden yaklaşık 40 km’lik bir mesafede olduğu için ulaşım ya trenle ya da otobüsle gerçekleştiriliyor. Bunun dışında taksi ya da araç kiralayarak da şehir merkezine ulaşımınızı sağlayabilirsiniz. Biz bunlardan en hesaplı olanı Flygbussarna Airport Coaches isimli otobüs firmasını tercih ettik. Tabi otobüs biletlerinizi ne kadar erken alırsanız o kadar indirimli tercihleri ile karşılaşabilirsiniz. Havalimanında, şehir merkezine giden Flygbussarna otobüslerinin nereden kalktığına yönelik yönlendirmeleri göreceksiniz. Otobüsle Centraal Station’da inip gideceğiniz yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Bunun yanında biz havalimanından iki kişilik ulaşım kartlarından (bizdeki akbil gibi) aldık. Bu kartların boş hali 20 SEK. İçine 100’er SEK yükleyip (kişi başı 3 biniş) sonrasına yeniden yükleyip yüklemeyeceğimize karar veririz diye düşündük. Ancak şehirde kaç gün kalacaksanız o kadar günlük seçenekli ulaşım kartları da satın alabilirsiniz. Bunun dışında hem ulaşımın hem de müzeleri gezmenin içine dahil olduğu Stockholm Pass’de satın alabilirsiniz. Tabi fiyatlar bu durumda iyice astronomikleşiyor. Önerim kalacağınız yerin merkez ya da merkezin biraz çevresi olması, yürümeyi de seviyorsanız (şehir gerçekten büyük bir şehir değil) ulaşım aracı kullanmadan gezinizi gerçekleştirmeniz.

Bunun yanında metro durakları sanat eseri niteliğinde, bu nedenle gezip görmek isterseniz bu fırsatı kaçırmayın. Toplu taşıma olarak otobüs, metro, tramvay, feribot dışında bisiklet ve scooter da kullanabilirsiniz.

STOCKHOLM’DE NEREDE KALINIR?

Stockholm şehri bölgelere ayrılmış bir şehir. Gamla Stan bölgesi en turistik, eski ve pahalı olabilecek bir bölgesi. Bunun dışında Norrmalm, Östermalm ve Södermalm gibi bölgeler tercihleriniz arasında olabilir. Biz Östermalm’da bulunan Mornington Hotel Stockholm’de konakladığımız için oldukça rahat bir tatil geçirmiş olduk. Bulunduğumuz bölge oldukça güzeldi ve gezilecek yerlere yaklaşık 10-15 dakikalık yürüyüşlerle ulaşabildik. Otel kitaplarla dolu çok şirin bir oteldi, tercih etmek isterseniz aklınızda bulunsun.

STOCKHOLM GEZİLECEK YERLER

Stockholm’de gezilecek yerlerim geniş çaplı bir araştırmasını yaptıktan sonra Google mapsde bu yerleri işaretleyerek spontan bir şekilde bir şekilde gezimizi planlıyoruz. Ancak burada gruplayarak not aldım, bu şekilde bir rotada da gezinizi gerçekleştirebilirsiniz.

 Stortorget Meydanı (Büyük Meydan)

Gamla Stan, şehrin en eski en turistik bölgelerinden biri. Bu bölgenin en ünlü meydanı ise Stortorget Meydanı (Büyük Meydan) Meydandaki güzel cafelerde oturup etrafı seyredebilir ya da meydanın tam ortasındaki banklara oturup, çalan akustik şarkıların keyfini çıkartabilirsiniz. Şehrin en tatlı, en renkli ve en huzurlu meydanı gibi görünse de geçmişi oldukça kanlı bu meydanın. Zaten adı da kanlı meydan olarak anılıyormuş. Oldukça fazla idamın gerçekleştirildiği bu meydan şimdilerde o izlerini silmiş gibi görünüyor.  Bu meydanda Nobel Müzesini de görebilirsiniz.

Riddarholmen Kilisesi

Bu kilise Stockholm’ün mimari açıdan en eski ve yine ikonik yapılarından bir tanesi. 1200’lü yıllarda inşaa edilen kilise minicik bir adanın üstüne yer aldığı gibi, Stockholm’un ayakta kalmış en son orta çağ mimarisine sahip yapısıdır.

Vasterlanggatan ve Österlanggatan Caddeleri

Bu iki önemli caddeler tam olarak turistik caddelerdir. Restoranlar, mağazalar, minik dükkanlar görebileceğiniz bu caddelerden hediyelik eşya satın alabilirsiniz.

Storkyrkan (Büyük Kilise-Stockholm Katedrali)

Bu katedral, 1279 yılında inşaa edilmiş oldukça eski bir yapı. Dışı oldukça sakin gotik mimariye sahip olsa da içinin oldukça gösterişi ve zengin bir mimarisi bulunmaktadır.

The Royal Palace (Kugliga Solten)

Avrupa’daki en büyük saraylardan bir tanesi olan bu sarayın 600 adet odası bulunuyor. Dışardan oldukça düz bir mimarisinin olmasının yanı sıra içerisi oldukça ihtişamlı bir saray. Stockholm kraliyet sarayı olarak da adlandırılan bu saray, hükümdarın resmi ikametgahı ve ana kraliyet sarayıdır.

Vasabron Bridge (Vasa Bridge)

Vasa olarak da adlandırılan bu köprü Norrström üzerinde bulunan Norrmalm ve Gamla Stan’i birbirine bağlamaktadır. Köprü Gustav Vasa’nın ismini almıştır.

Fotografiska (Swedish Museum of Photography)

Fotografa ilginiz varsa ve müze de seviyorsanız gezip görmeniz güzel olabilir. Ha bir de cafesi var geniş camları olan buradan şehrin yüksekten güzel manzarasının keyfini çıkartabilirsiniz.

Götgatan

Stockholm’ün hipster bölgesi olan Södermalm’ın en merkezi caddelerden biri olan Götgatten birçok yerel markaya ev sahipliği yapıyor. Caddenin üzerinde ve ara sokaklarında butik mağazaların olduğu gibi cafeler ve farklı yemek mekanlarına rastlayabilirsiniz.

SoFo (South of Fulkungagatan)

Eğer Götgatan’ı sevdiyseniz,burası da Götgatan’ın biraz ilerisinde bulunan yine Retro mağazaların, cafe ve yemek yerlerinin bulunduğu yerde şehrin yeni trendlerini yakalamanız için güzel bir fırsat.

National Museum

Dünya çapındaki önemli müzelerden biri olarak adlandırılıyor. İçinde birçok ünlü sanatçının 15.000’den fazla eserinin olduğu da edindiğimiz bilgiler arasında. Sanatı ve müzeyi seviyorsanız, Norrmalm bölgesindeki bu müze sizi bekliyor.

Stockholm Public Library

Avrupadaki Halk kütüphanelerini gezmek her zaman farklı olmuştur. Bu kütüphane de farklı kütüphanelerden biri. 1900’lü yılların başında Gunnar Asplund tarafından yapılan bu kütüphane 1928 yılından itibaren hizmet veriyormuş. Kütüphane yuvarlak bir biçimde konumlanan bir yapının içinde bulunuyor. Sessiz bölgesindeki yeşil alana bakan muhteşem cam ve orijinal çeşmeyi görmeden çıkmayın derim.

Stockholm The City Hall (Belediye Binası)

Stockholm Belediye Binası, İsveçli Mimar Ragnar Östberg tarafından tasarlanmış ve ulusal romantik tarzda inşa edilmiş. Siyasetçilerin ve devlet memurlarının çalışması için yapılan bu bina hala aynı amaç için kullanılmaktaymış. .Bu binanın çevresinde Gamla Stan’in manzarasını fotoğraflayabilirsiniz.

Buradan sonra şehrin bazı bölgelerinde bulunan müzeleri yazıp yazıyı sonlandırıyorum.

Skeppsholmen

Yine adacıklardan oluşan bölgelerden bir tanesi olan Skeppsholmen Gamla Stan ve Djurgarten arasında kalıyor. Bu bölgede Moderna Museet (Modern Sanat müzesi) ve Architecture Museum (Mimarlık Müzesi) bulunuyor. Bu arada Skeppsholmen Köprüsü‘nden mutlaka yürüyün. Bu köprüde güzel bir yürüyüş yapmak şehrin sakinliğini hissetmeniz adına oldukça hoş bir deneyim oluyor. Biz rüzgârın iyice arttığı yer yer yağmurun atıştırdığı bir zaman diliminde yürüdük. Köprüyü bitirdikten sonra banklara oturup karşı kıyıyı, gemileri seyre dalabilirsiniz.

Östermalm

Bu bölge oldukça hoş nezih bir bölge. İçinde Natural History Museum (Tarih Müzesi), Swedish History Museum (İsveç Tarih Müzesi), The Army Museum (Askeri Müze) yanı sıra Naybrogaten Caddesi ve civarında pazar alanı bulunuyor. Restoran, balıkçı ve şarküteri ürünlerinin satıldığı bir yer olan Saluhall’da bu bölgede bulunuyor. Ayrıca sahilini mutlaka gezin.

Djurgarten

Burası da farklı bir ada. Skansen (Açık Hava Müzesi), Vasa Museum (1628’de batan geminin müzesi), Gröna Lund (Amusement Park), Nordiska Museum ve ABBA Museum bu bölgede bulunuyor.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz