Gdansk Gezi Rehberi

mm
single-image

Gdansk, Polonya’nın Kuzeyinde bulunan, Baltık Denizi’ne kıyısı olan önemli bir liman şehirdir. Polonya’nın 4. Büyük şehri olan Gdansk, bir dönem Prusya’nın hakimiyetinde olmuş, belirli dönemlerde ise özerk ve bağımsız olduğu dönemler yaşamıştır. II. Dünya savaşı ile Almanlar tarafından harap edilen Polonya şehirlerinden Gdansk, savaş sonrasında yeniden yapılanarak günümüzdeki göz kamaştırıcı halini almıştır. Yalnız ilginç bir şekilde mimarisi Fransız, Flemenk ve İtalyan mimarisinin izlerini taşımaktadır. Bu yüzden her bir binaya hayran kalabilirsiniz. Yapıların ön taraflarındaki işlemeleri ve altın renkte süslemeleri ile göz kamaştıran bir şehir Gdansk.

GDANSK’A NE ZAMAN GİDİLİR?

Gdansk Baltık Denizi’ne kıyısı olması nedeniyle, denize girip tatil yapabileceğiniz bir yer anlamına geliyor. Gdansk bundan dolayı genellikle yazları canlı bir hal alıyor. Avrupa seyahatleri genel olarak ilkbahar ya da sonbahar aylarında da keyifli oluyor. Bu nedenle Gdansk’a eğer denize girmeyecekseniz ilkbahar ve sonbahar da geziniz için ideal dönemler olabilir. Ekim ayının sonlarına doğru gittiğim Gdansk’ta havanın biraz soğumaya başladığı bir dönemdi. Bu nedenle, eğer bir sahil şehrine gidiyorsanız havanın soğumaya başladığı ve soğuk olduğu bir dönem gezinizi zorlaştırabilir.

GDANSK PAHALI MI?

Polonya genel olarak para birimlerinin bizimkine çok yakın olması nedeniyle oldukça uygun seyahat yapabileceğiniz bir ülke. Ancak Gdansk sahil şehri olması nedeniyle ortalamanın çok az üstünde fiyatları olabilen bir şehir. Tabi ki İskandinav ve Euro ülkeleri kadar bir pahalılıktan kesinlikle bahsetmiyorum. Rahatlıkla ve keyifle tatilinizi geçirebileceğiniz bir yer Gdansk.

GDANSK’DA KAÇ GÜN KALINIR?

Gdansk’ta gezilecek birçok yer bulunuyor ve gezilecek yerler birbirine çok yakın. Eğer Spot ve şehrin biraz dışında bulunan görkemli Malbork Kalesi’ne gitmeyi de planladıysanız 2 ya da 3 gün Gdansk için yeterli olacaktır.

GDANSK’DA ULAŞIM

Gdansk’ta herhangi bir ulaşım aracına binmenize gerek yok zira her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Ancak eğer şehrin merkezinin biraz dışında bulunan Spot ya da Melborn Kalesi gibi yerlere gidecekseniz Gdansk Glowny istasyonundan otobüs ya da trenle bunu sağlayabilirsiniz. Yaz dönemlerinde çok fazla yoğunluk olması nedeniyle biletlerinizi önceden almanız faydalı olabilir. Krakow’dan 9 saatlik yolculuk yaparak ulaştığımız Gdansk’ta biz günübirlik bir gezi planlamış olduk. Ancak dinlenmek için 1 gün konaklamak daha ideal olacaktır diye düşünüyorum. Türkiye’den direk Gdansk’a ulaşım yok ancak Varşova Havalimanı üzerinden aktarma ile Gdansk’a gidilebilirsiniz. Yaz dönemleri Antalya ve Bodrum üzerinden direk uçuşların olabildiğini de hatırlatmak isterim.

GDANSK’DA GEZİLECEK YERLER

Gdansk’ta günü birlik bir gezi planladığımız için, merkezde vakit geçirmeye karar verdik. Daha öncesinden araştırıp Google Maps’ten işaretlediğimiz her noktaya neredeyse gidebildik. Şehir merkezi oldukça küçük bu nedenle gezilecek noktalar birbirine oldukça yakın. Gdansk Glowny’den otobüsten indiğimizde yavaş yavaş şehrin merkezine yürümeye koyulduk. Yaklaşık 10 dakika sonra Golden Gate (Altın Kapı)’e ulaşmıştık.

Dluga ve Dlugi Targ Caddeleri (Long Lane ve Long Market)

Golden Gate (Altın Kapı)’den girdiğimiz şehirden rengarenk binaları olan, harika bir caddeye girdik. Bu caddede restoranlar, cafeler bulunuyor. Sabahın ilk saatlerinde hemen canlanmaya başlamış şehre gülümseyerek bakıyorsunuz. Hava ne kadar soğuk olsa da binalar sanırım şehri ısıtıyor. Şehre Altın Kapı’dan girdiğimiz cadde Dluga (Long Lane, Uzun Yol) ve diğer cadde ise Dlugi Targ (Long Market, Uzun Pazar). Şehrin bu kısmına Kraliyet Yolu da deniliyor.

Zlota Brama (Golden Gate, Altın Kapı)

Gdansk’ın en önemli turistik noktalarından biri olan Altın Kapı, 16. Yüzyılda Gotik mimari tarzında Abraham Van Den Blcok tarafından tasarlanmış ve Hans Strakowski tarafından inşa edilmiştir. Binadaki dört figür, Barış, Özgürlük, Zenginlik ve Şöhreti temsil etmektedir.

Dwor Artusa (King Artur’s Court, Kral Artur’un Mahkemesi)

16. ve 17. Yüzyıllarda kentin gücü ve sembolü olan bu etkileyici konak, tüccarlar ve saygın kişilerin buluşma yeri olarak kullanılmıştır. Kral Artur ismini, içinde bulunan yuvarlak masadan almıştır. 1841 yılında çıkan yangın sonrasında içine eklenen tablolarla daha gotik bir görünüme büründürülmüştür. Günümüzde önemli toplantıların ve görüşmelerin yapıldığı bir yer olarak kullanılmaya devam etmekteymiş.

Ratusz Glownego Miasta (Gdansk Town Hall, Gdansk Belediye Binası)

Birçok Polonya Kralına ev sahipliği yapan, Gdansk Belediye Binası iç dizaynı, mobilyaları ve dekorasyonu ile göz doldurmaktadır. Uzun Yol ve Uzun Pazar’ın kesişiminde bulunan bu bina şehirdeki Gotik ve Rönesans mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Neptune’s Fountain (Neptün Çeşmesi)

Gdansk şehrin denizle olan bağlantısını en güzel şekilde simgeleyen, şehrin en hareketli yeri olan Uzun Pazar’da yer alan 17. Yüzyıldan kalma klasik sanatının örneklerinden biridir.

Brama Zielona (Green Gate, Yeşil Kapı)

Uzun Pazar’ın sonunda bulunan bu ihtişamlı kapı, 1564-1568 yıllarına arasında Polonya Kralları için inşa edilmiştir. Ancak herhangi bir kral burada hiç yaşamamıştır. Yeşil Kapı, müze olmayan ancak koleksiyon toplayan bir yerdir. Polonya ve diğer yabancı sanatçılarının sergileri sunulduğu gibi toplantılar, konferanslar ve sunumlar için olarak da kullanılmaktadır. Kapıya hemen yakın bir mesafede bulunan Fahrenheit Thermometresi ise Alman Fizikçi Gabriel Fahrenheit’ın yaptığı termometreden esinlenilmiştir ve onun anısına yapılmıştır.

Zielony Most (Green Bridge, Yeşil Köprü)

Bu köprü, Motlawa Nehri ve limanın muhteşem manzarasını görebileceğiniz çok hoş bir yerdir. Geçmişte ticari gemilerin demirlendiği eski Gdansk Limanı ve nehir boyunca eski şehir mimarisinin en önemli yapılarını görmüş olacaksınız. Tarihi Yeşil Kapıdan çıktıktan sonra karşınıza çıkan bu köprü şehri gezmek için yolunuzun üzerinde olacak.

Zurow (The Carane, Gdansk Vinci)

Gdansk’ın Ulusal Denizcilik Müzesi’nin bir parçası olan bu yapı, hareketli sahilin üzerinde bulunmaktadır. 15. Yüzyılın ortalarında inşa edilen bu vinç, gemilerin direklerini takıp çıkarmak, rıhtımda bulunan gemilere ağır yükleri yükleyip boşaltmak için kullanılıyordu. Yaklaşık olarak 2000 kg’a kadar olan yükleri kaldırabilme özelliği ile Avrupa’nın en büyük vinç olma özelliğine sahiptir. 1945 yılında parçalara ayrılmasından sonra tekrar bir araya getirilip orijinal haline getirilmiştir. Bu vinçin içine girip nakliye tarihinin bulunduğu sergiyi görebilirsiniz, aynı zamanda kaldırma düzeneğini inceleyebilirsiniz. Vinç oldukça etkileyici ve dikkat çekici.

Ulica Mariacka (St. Mary’s Street, Azize Meryem Caddesi)

Bu caddede harika cafeler, restoranlar ve Gdansk’ın ünlü amber taşının satıldığı mağazalar bulunmaktadır. Yine rengarenk evlerin dizili olduğu bu sokak, II. Dünya Savaşı’nda büyük ölçüde tahrip edilse de yeniden yapılandırılmıştır. Ayrıca bu caddeye eğer Motlawa Nehri tarafından giriş yapacaksanız Azize Meryem Kapısı (St. Mary’s Gate)’ndan girebilirsiniz. Bu cadde araç kullanımına kapalı ve zengin dekorasyonlu evleri ile birçok ressamın ve yazarın ilham kaynağı olmuştur.

Bazylika Mariacka (St. Mary’s Basilica, Aziz Meryem Kilisesi)

Aziz Meryem Kilisesi, 1343’te yapımına başlanıp başlanıp 1502’de sona eren, yapımı iki aşamada gerçekleşmiş, devasa büyüklükteki kilise dünyanın en büyük tuğla kiliselerinden biridir. Kilisenin içi beyazdır. Çünkü bu kilise hem Protestan hem de Katolik’tir. Şehrin kalbinde bulunan bu kilise gerçekten çok büyük ve ihtişamlı. Kiliseden, 405 basamak tırmanarak 78 metrelik yükseklikten Gdansk’ın harika mimarisini seyredebilirsiniz. Kilisenin kulesinde, 15. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise astronomik saati bulunmaktadır.

Swan Tower (Kuğu Kulesi)

Bu Gotik yapıdaki sevimli bu kule şehir surlarının bir parçasıymış ancak şimdilerde Polonya Denizcilik Kulübü’ne hizmet vermekteymiş. Balık Pazarında bulunan Kuğu Kulesi II. Dünya Savaşı’ndaki tahribatından sonra 16. Yüzyılın başlarında olduğu gibi yeniden şekillendirilmiş.

AmberSky Kolo Widokowe (AmberSky Ferris Wheel, Dönme Dolap)

Gdansk’ın en önemli simgesi Amber Taşından adını alan AmberSky, muazzam bir dönme dolap olmasının yanı sıra şehrin manzarasını da görmenizi sağlar. Yalnız köprüden karşıya geçip AmberSky Dönme Dolabını seyretmek de oldukça güzel.

Bunlar dışında birçok kapıdan geçtik. Bahsetmediklerim arasında Gate of Holy Spirit, Bread Gate, Upland Gate ve Foregate  gibi geçitler bulunuyor.

Yine şehirde birçok Kilise göreceksiniz. Bahsetmediklerim arasında St. Bridget’s Church, Oliwa Cathedral, St. Nicholas Church, St. Catherine’s Church ve Royal Chapel gibi hoş mimarilere sahip olan Kiliseler bulunuyor.

Müzeler de oldukça etkileyici görünüyordu. National Maritime Museum, Museum of WWII, European Solidarty Centre, National Museum’s Department of Early Art, Historical Museum of Gdansk, Amber Museum, Ethnographic Museum ve Sala BHP gibi müzeleri gezebilirsiniz. Bazı günler bazı müzeler ücretsiz olabiliyor. İngilizce araştırdığınızda buna yönelik bilgiler veren siteler karşınıza çıkacaktır.

Drukarnia Cafe

Gdansk’ta günü birlik bir gezi yaptığımız için yeme-içe konusunda spontan bir gezi gerçekleştirdik. Starbucks’ta kahvaltı yaptıktan sonra gezimize başladık. Dinlenmek ve kahve içmek için Ulica Mariacka yani Aziz Meryem Caddesi’nde fotoğraf cafesi olan bir cafede oturduk. Bu kafede kahvaltı ve brunch yapıp bir şeyler içebilirsiniz. Üst katı oldukça cozy bir yer, cam kenarında keyifli bir vakit geçirebilirsiniz.

Stara Paczkarnia

Bu çörek dükkânı Polonya’nın birçok şehrinde şubesi olan bir yer. Bu donut satan yerden aldığımız çikolatalı donut sanırım hayatımda yediğim en güzel donuttı. El yapımı olan bu donutlar, sürekli tükendiği için sürekli de çıkıyor ve her zaman taze ve sıcak olarak yiyebiliyorsunuz. Eğer bir yere oturmadan bu tarz bir sokak lezzeti yemek istiyorsanız harika bir seçim yapmış olabilirsiniz. Bir öneri de isterseniz nutellalı olanı oldukça lezzetliydi.

Bobby Burger

İçinde Vegan ve Vejeteryan seçenekleri olan bu hamburgerci, ortalama fiyatların biraz altında olması ve lezzeti ile tercih edilebilecek bir yer. Madison Alışveriş Merkezi’nin yemek katında bulunan bu hamburgerciyi tercih edebilirsiniz.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz