Şemaların Özellikleri Nelerdir?

mm
single-image

Şemaları anlamak için birtakım özelliklerin de ne olduğunu biraz bilmek gerekiyor. Bu nedenle Young (1990), şemaların doğasının anlaşılmasını kolaylaştıran bazı temel özelliklerin olduğunu belirtmiştir. Bu özelliklerden ilki, erken dönem uyumsuz şemaların gerçek olarak kabul edilen ve bireyler tarafından çevre ile ilişkilerinde kullanıldıkları katı ve koşulsuz inanç ve duygulardan oluşmasıdır. Bireyler, bir şema aktive olduğunda, şemanın ifade ettiği olumsuz sonucun kaçınılmaz olduğuna dair “güçlü bir inanç” duymaktadır.

Şemalara dair özelliklerden ikincisi, erken dönem uyumsuz şemaların otomatik bir şekilde ortaya çıkışı, katı ve temelde hayatta kalmaya yönelik yapısı dolayısıyla “değişime dirençli, kendini yineleyici ve sürdürücü” olmalarıdır. Bu durum, insanın tutarlılık ve dengeye güdülenmesinin bir sonucu olarak görülmektedir. Bireyler, yaşantıları doğrultusunda bir davranış repertuarı kazanmakta ve bu repertuar kendileri için acı verici bile olsa yaşamın erken dönemlerinde geliştikleri için “tanıdık”, dolayısıyla kişilerin kendilerini daha “rahat” hissederek sürdürülebildikleri bir hal almaktadır. Ayrıca şemalar kişilerin kendilerini tanımlama biçimini, yaşantıların anlamlandırılmasını ve çevreye karşı tutumlarını da etkilemektedirler. Bu noktada, kişiler şemalarıyla ters düşen durum veya olaylarla karşılaştıklarında, bilgiyi şemaların ifade ettiği kendilik algısını pekiştirecek biçimde çarpıtmaktadırlar.

Şemaların özelliklerinden üçüncüsü, uyum bozucu ve bireyde belirli bir rahatsızlık yaratıyor olmalarıyla “işlevselliği bozucu” olmalarıdır. Young, şemaların; depresyon, panik gibi psikolojik rahatsızlıklara, yalnızlığa ya da yıkıcı özellikler taşıyan ilişkilere, yetersiz iş performansına, alkol-madde kullanımına, aşırı yeme gibi alışkanlıklara ya da ülser, uykusuzluk gibi psikosomatik bozukluklara doğrudan ya da dolaylı bir biçimde yol açabileceğini belirtmiştir.

Şemaların dördüncü özelliği, genellikle “çevresel durum ve uyarıcılarla” tetiklenmeleridir. Örneğin, terk edilme şeması (abandonment) olan bir birey, yeni bir romantik ilişkiye başlarken, reddedilmeye dair derin bir korku duyabilmektedir. Bu duygu, birey bir ilişki içerisinde değilken bu kadar belirgin olmayabilir, çünkü şema yeni bir ilişkiye başlama durumu ile henüz aktive edilmemiştir. Benzer bir şekilde, örneğin yüksek standartlar şeması  olan bir bireyin işyerinde yıllık raporların toplanmasına yakın şiddetli bir kaygı duyması, “daha çok çalışmalıydım, yeterince çalışmadığım ve bir aptal olduğum ortaya çıkacak, kovulacağım” gibi çarpıtılmış düşüncelerinin ortaya çıkması şemanın bu özelliği için örnek olabilir. Bu örnekte de çevresel bir durum olarak yıllık raporların verilecek olması kişide yoğun bir rahatsızlığa neden olan şemayı aktive etmektedir (Young, Klosko ve Weishaar, 2003, s.27).

Beşinci özellik, şemalar ileri yıllarda çeşitli yaşam olayları ile tetiklenerek harekete geçtiğinde bireyler olayları ve durumları farkına varmaksızın erken dönemdeki örseleyici yaşantılarındaki durumları benzer şekilde algılamaları ve yoğun bir biçimde öfke, üzüntü, kaygı, utanç, suçluluk gibi olumsuz duygular hissetmeleridir. Bu türden bir duygusal zorlanma, bireyin kendine zarar verici düşünce veya davranışlarını ya da başkasına zarar verici davranışları ortaya çıkarabilmektedir. Bu duygusal uyarılma, bireyin terapi esnasında erken dönem uyumsuz şemalarıyla yüzleştiğinde sarsılma ve ağlama nöbetleri ile kendini gösterebilmektedir. Bunun nedeninin şemalarla bireylerin kimliklerinin çok yakından bağlantılı olmasıyla ilgili olduğu düşünülmektedir (Young, 1990).

Son olarak ele alınabilecek bir diğer özellik ise, şemaların boyutsal olmalarıdır. Bu anlamda şemalar farklı düzeylerde yaygınlık ve şiddet gösterebilmektedirler. Şiddet arttıkça, şemayı tetikleyen durumların sayısı da artmaktadır. Ayrıca, şemanın şiddeti arttıkça açığa çıkan negatif duyguların yoğunluğunun ve devamlılık süresinin de arttığı belirtilmiştir (Young, 1990; Young, Klosko ve Weishaar, 2003).

Kaynak: Hatipoğlu Yanık, Dolunay (2015). Erken Dönem Uyumsuz Şemalar ile Mizah Arasındaki İlişki, Yüksek Lisans Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Okan Üniversitesi, İstanbul.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz