Amsterdam Kasabaları

mm
single-image

Amsterdam’a uğrayıp da kasabalarını gezmek istiyorsanız ve bunu günü birlik yapmak istiyorsanız, işte size gerçekten güzel bir fırsat. Amsterdam Centraal Station’un otobüs istasyonundan gidiş dönüş kişi başı 10 Euro’ya satın alabileceğiniz biletlerle Amsterdam’ın şirin mi şirin, harika manzarası olan ve doğa ile içi içe olabileceğiniz kasabalarına yaklaşık 20 dakikada ulaşabilirsiniz. Bu kasabaların arasında yaklaşık 5-10 ya da 15 dakikalık mesafeler bulunuyor. Kasabalara giden otobüslerin kırmızı, beyaz, mavi ve turuncu olmak üzere yaklaşık 4 tane rotası bulunuyor. Zaten biletleri aldığınız noktada size gidebileceğiniz rotaların ve giden otobüslerin bulunduğu küçük bir harita veriyorlar. Kırmızı ve beyaz hat, bildiğimiz ve duyduğumuz rotalardan olmamasının yanında deniz aşırı. Bizim rotamız Edam ve Volendam’a giden mavi hat ve Marken, Monnickendam ve Broek in Waterland giden turuncu hattı.

Edam

Bu günübirlik gezinin en güzel yanı, Amsterdam şehir merkezine çok yakın olması, otobüslerle istediğin rotayı çizerek gidilebilinmesi ve aralarında çok fazla mesafenin olmamasıydı. Biz rotamızı ilk olarak mavi hattın en sonunda bulunan Edam’a çevirerek gezimize başlamış olduk. 11.00’de bindiğimiz otobüs ile 11.22 gibi Edam’a ulaşmıştık. Kasabada en çok dikkat çeken şey evlerin güzelliği ve yemyeşil bir doğa ile kanalların birleşmesiydi. Kasabada sanki kimsecikler yoktu ancak o mükemmel mimariye sahip olan evlerin camlarından görünen şeyler ise her bir evin bambaşka hikâyelerinin olmasıydı.

Edam peynirini bulabileceğimizi düşündüğümüz kasabada, klasik popüler Hollanda markalı kapalı peynirler bulunması bizi biraz şaşırttı. Küçük bir peynir imalathanesi bulsak da fiyatları Amsterdam’ın merkezinde bulunan peynir dükkanlarından farksızdı. Bu nedenle peynir satın alacaksanız en doğru tercih Amsterdam’ın birçok yerinde rastlayabileceğiniz Albert Heijn’lardan yana kullanmanız olacaktır. Albert Heijn’larda istediğiniz çeşitte peyniri, istediğiniz fiyatta bulabilirsiniz.

Haziran ayının o güzel ağaçlarının dinginleştirici sesinin içinde, yeşil kanalların kenarlarında gezinti yaparak ve uzun bir süre anda kalarak Edam’ın tadını çıkarttık. Edam’da bir süre vakit geçirdikten sonra otobüs durağına giderek 10 dakikada 1 kalkan ve Volendama’a giden otobüsü beklemeye koyulduk. Edam ve Volendam arası yaklaşık 3-4 kilometre kadar.

Volendam

Edam’dan sonra geçtiğimiz Volendam, bir hayli büyük olması ile dikkatimizi çekti. Hema’yı görmemizle birlikte hemen Hema’ya ait çikolatalardan satın aldık. Volendam’ın oldukça uzun, yatlar ve kayıklarla dolu bir sahili var. Evler ise kıyıya paralel bir şekilde konumlanmış.

Volendam, peynir tadımları yapabileceğiniz peynir müzelerinin, alış veriş yapabileceğiniz dükkanların, yemek yiyebileceğimiz pozitif garsonları olan restoranlarının bulunduğu ve Hollanda’nın geleneksel kıyafetlerini giyerek fotoğraf çektirebileceğiniz güzel mi güzel bir balıkçı kasabası. Volendam’da yine evlerin bulunduğu sokaklarda ve liman ve sahilin bulunduğu caddede yürüyüş yaptık.

Volendam’da yine evlerin bulunduğu sokaklarda ve liman ve sahilin bulunduğu caddede yürüyüş yaptık. Volendam, Edam’ın aksine saatten de kaynaklı olarak oldukça kalabalıktı. Sanırım en uzun vakti Volendam’da geçirmiş olduk. Balığın güzel olduğu bir yerde öğle yemeğini Kibbeling’den yana kullandık. E tabiki yanında patates kızartması ile birlikte. Deniz kenarı olması nedeniyle biraz rüzgarlı olan kasaba, güneşin yüzünü göstermesi ile iyice keyifli bir hale geldi. Ancak rotamızı Broek in Waterland’e çevireceğimiz için Volendam’dan ayrılarak otobüs durağına geçtik.

Broek in Waterland

Broek in Waterland, oldukça küçük bir kasaba olduğu kadar renkli ve tatlı evleri ile oldukça dikkat çekiciydi. Her bir evin neredeyse Amerika’daki müstakil evler gibi küçük alanları vardı. Biz gölün kenarında oynayan ve dondurmaya yiyen mutlu çocukları izledik. Kasabadaki ördekler, kediler kadar evcil ve insanlarla ilişki halindeydi. Hatta bu kasabada en şirin olan şey, kanalın tam ortasında ördekler için yapılmış duba üzerinde bir ördek eviydi. Yeşilin muhteşem tonu güneşle birleşince bulunduğumuz yer bize huzur ve mutluluk verdi. Bir süre vakit geçirdikten sonra rotamızı Monnickendam’a yönlendirmek istesek de zamanın ilerlemesi nedeniyle Marken’e yönlendirdik.

Marken

Marken bir ada ve diğerleri kadar birbirine yakın değil. Broek in Waterland’den yaklaşık 15-20 dakika mesafede olan bu ada gerçekten görülmeye değer bir yer. Ada’ya ince bir kara yolundan geçerek ulaşabiliyorsunuz. Otobüsten indikten sonra, güzel mi güzel Marken evlerinin içinden geçerek yaklaşık 5 dakika içinde merkezine ulaşabiliyorsunuz. Evlerin belirli mimarisi ve renkleri direk göze çarpıyor. Evlerin renkleri genel olarak yeşil, siyah ve lacivert. Hatta evlerin minyatürü şeklinde posta kutusu olan evler de gerçekten çok sevimliydi. Minik köprülerden geçmek de oldukça güzeldi. Ayrıca oldukça doğal bir ortamı var, çünkü kuzuları ve koyunlar belirli alanlarda özgürce otluyorlardı.

Yine Volendam gibi limanı ve yürüyerek keyifle gezebileceğiniz güzel bir sahili bulunuyor. Sahilin karşısında uzanan hediyelik eşya dükkanları, restoranlar ve cafeler bulunmakta. Ayrıca Marken’de Hollanda’nın meşhur tahta ayakkabılarının yapıldığı clogs atölyesini de göreceksiniz.

Saatin ilerlemiş olmasından dolayı artık dükkanların yavaş yavaş kapandığını gördüğümüz için dönüş vaktinin geldiğini anlamış olduk ve Amsterdam Centraal Station’a doğru giden otobüsümüzü beklemeye koyulduk. Huzurlu, mutlu güzel bir gün geçirmek ve özgürce kasabaların tadını çıkarmak istiyorsanız Amsterdam’ın sahil kasabalarına gitmenizi tavsiye ederim. Ancak zamanınızı ve gideceğiniz yerleri planlayın ki daha kaliteli zaman geçirebilesiniz.

Bu kasabalarda beni en çok gülümseten, ev kedilerinin evlerinden çıkıp yürüyüşler yapması ve sevmek istememe rağmen umursamaz tavırları ile yollarına devam etmesi oldu. Bunun yanında evlerin camlarında güzelce kıvrılmış uyuyan kedilere de rastlayabilmeniz çok güzel. Bu kasabalarda yaşayan insanlar kadar hayvanların da mutlu ve huzurlu olduğunu görmek gerçekten güzel bir histi.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz