Krakow Gezi Rehberi

mm
single-image

Polonya, orta Avrupa’da bulunan bir ülke. Komşuları ise batıda Almanya, güneybatıda Çek Cumhuriyeti, güneyde Slovakya, kuzeydoğuda Rusya ve Litvanya, doğuda Beyaz Rusya, güneydoğuda Ukrayna ve kuzeyde Baltık Denizi’dir. Ülkenin başkenti Varşova olmasına rağmen, önemli bir tarihi geçmişe imza atan Krakow’a rotamı çevirdim. Krakow, tatmin edici Avrupa mimarisiyle, bütçenizi çok zorlamamasıyla, tarihin en acı tarafı olan soykırımın izleriyle benim için listenin baya üstlerine çıkan bir şehir oldu. O nedenle, bu seyahat ile ilgili bilgilerimi paylaşmaya hemen başlıyorum.

KRAKOW’A NE ZAMAN GİDİLİR?

Krakow, tipik Orta Avrupa mevsimi olan Karasal İklimin özelliklerini taşımaktadır. Bu nedenle kışlar soğuk ve kar yağışlı; yazlar ise sıcak geçmektedir. Bu nedenle Krakow’a gidebileceğiniz en ideal mevsimler, ilkbahar ve sonbahardır. Mayıs ve haziran aylarında günlerin de uzamaya başladığı bir dönem olmasıyla; eylül ve ekim aylarında ise yaz sıcağından kurtulan şehir hafif serin ve güneşli havaya bürünmesiyle keyifli bir tatil geçirmenizi sağlayabilir.

Ekim ayında gittiğim Krakow’dan inanılmaz derece keyif aldım. Sonbaharla birlikte ağaçların yavaş yavaş bıraktığı yaprakların manzarasını izlemek oldukça güzeldi. Kış dönemi hava şartlarının biraz daha zorlu geçmesi ve güneşin erken batması ile biraz daha zorlu bir tatil olabilir.

KRAKOW PAHALI MI?

Polonya, kendi para birimi olan “Zloty”i kullanıyor. 1 Zloty, yaklaşık olarak 1,5 Türk Lirasına denk geliyor. Euro kullanan ülkeler ve çılgınca pahalı İskandinav Ülkelerinden sonra Polonya bütçenizi çok zorlayacak bir ülke kesinlikle değil. Bu nedenle adeta Avrupa’da bir cennete düşmüş hissiyatı verdi bana Krakow. Kendi ülkenizde bir tatil yaparmış gibi geliyor bu nedenle. Tabi ki üstüne harika bir Orta Çağ Mimarisi de bonus 🙂 Ha bu arada ülkede kredi kartınız ile alışveriş yapabilirsiniz. Bir de en iyi exchange noktası olan “Kantor Exchange Karmelicka”dan Euronuzu Zloty’e çevirebilirsiniz. Komisyon alınmıyor.

KRAKOW’DA KAÇ GÜN KALINIR?

Krakow’da tarihi yerlerini gezmek ve şehrin biraz dışında olan Auschwitz-Brikenau’ya gitmek isterseniz yaklaşık olarak 3-4 gün yeterli olacaktır. Ben yaklaşık olarak 1 hafta kaldım ve şehre daha da bağlandım. Aslında ne kadar uzun zaman geçirirseniz ve aranızda güzel de bir bağ kurulduysa çok daha sıcak hislerle ayrılıyorsunuz o şehirden sanırım, en azından benim için öyle oluyor.

KRAKOW’DA ULAŞIM

Türkiye’den Krakow’a direk uçuş ne yazık ki yok. İlk seçenek olarak aktarmalı uçuş yapabilirsiniz. İkinci seçenek olarak ise Varşova ya da Viyana’ya uçakla ulaşıp oradan Havaalanından kalkan Flixbus ile Krakow şehir merkezine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ben, İstanbul’dan Viyana’ya uçup birkaç saat sonra kalkışı olan Flixbus ile 7 saatte Krakow’a ulaşmış oldum. Biraz uzun kalacağımdan ve kardeşim Krakow’da öğrenci olduğundan bu seçenek benim için pek zorlu olmadı. Ulaşım seçeneklerinizi kendinize seyahatinizin içeriğine göre ayarlayabilirsiniz.

Ulaşım olarak da çok uygun seçenekleri olan Krakow için Jakdojade uygulamasını indirmenizi öneririm. İçine para yükleyerek gideceğiniz yerin dakikasına göre bilet satın alabiliyorsunuz. 20 dakikalık çok binişli 1 bilet 3,40 Zloty. Uygulamada herhangi bir görevli geldiğinde satın aldığınız bileti göstereceğiniz bir alan da var. Bunun dışında duraklarda ya da otobüs içlerinde bulunan cihazlardan bilet satın alabiliyorsunuz. Aldığınız bilete bir delik delinmesi için tekrar cihazın içine bileti okutturmanız gerekiyor. Bu işlemleri yapmazsanız kontrollerde ceza ödeyebilirsiniz. Bunun dışında “çok çok uygun” bir taksi uygulaması var. İsmi Bolt. İlk kullanımda indirimleri de oluyor. Gideceğiniz yeri uygulamada seçip ne kadar ödemeye yapabileceğinizi bile size gösteren bir uygulama bolt. Arabalar tertemiz ve sürücüleri çok düzgün. Çok uzun mesafeler gideceğiniz bir şehir olmadığı için ve çok da uygun olduğu için tercihleriniz arasında değerlendirebilirsiniz.

KRAKOW’DA NEREDE KALINIR?

Krakow’da konaklama diğer her şey de olduğu gibi ortalama fiyatlarda. Eğer şehrin tarihi dokusunu hissetmek istiyorsanız Old Town’ın bulunduğu Strae Miastra bölgesini tercih edebilirsiniz. Orta Çağ mimarisini neredeyse her sokakta hissedebileceğiniz, bol ağaçlı parklarda yürüyüş yapabileceğiniz, tatlı kafelerde keyifli zaman geçirebileceğiniz bir yer Strae Miastra. 5 yıldızlı otellerden tutun da hostellere, kendinize ait dairelerden odalarda kadar birçok seçeneğinizin olabileceği bir yer burası.

Benim konakladığım yer, bir üniversitenin pansiyon olarak da kullanıldığı bir yurt olan Ds Kolum Nami’ydi ve günlüğü 11 Euro’ydu. Çok çok ucuza konaklamış ve kardeşimle aynı yerde kalmış oldum. Merkeze bol ağaçlı dümdüz bir yoldan yürüyerek 40 dakikada, otobüsle ise 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Bu da ortalamanın çok altında bir ücretle konaklamak isteyen kişiler için bir öneri olsun 🙂

KRAKOW’DA GEZİLECEK YERLER

Krakow’da gezilecek yerlerin geniş çaplı bir araştırmasını yaptıktan sonra, bulduğum tüm yerleri Google Maps’ten işaretleyerek, keyfimce gezdim şehri. Siz de rotanızı kendinize göre planlayabilirsiniz. Şehirde gezilip görülmesi gereken yerler Old Town’da toplandığı için yürüyerek gezebileceğiniz bir yer Krakow. Dilerseniz hemen başlıyorum.

Rynek Glowny (The Main Market Square, Ana Meydan)

Burası Krakow gezinizin kalbi olan yer diyebilirim. Çünkü Avrupa’nın eski ve en geniş meydanlarından biri olmasının yanı sıra çarşı, kilise, restoran ve kafeler gibi yerleri bulabileceğiniz bir alan burası. Old Town’da görmek istediğiniz yerlere ilk olarak buraya uğrayıp sonrasında diğer yerleri görebilirsiniz.

St. Mary’s Basilica (Kosciol Mariacki, Azize Meryem Bazilikası)

 Azize Meryem Bazilikası, Ana Meydan’da bulunan, meydanın en ihtişamlı yapısı olarak gözünüze çarpıyor. Tuğladan yapılmış olan bu yapının kubbelerinin birbirinden farklı olması da Bazilikaya bir estetik katmış gibi görünüyor. Bazilikanın asıl etkileyici yanı ise, içeriye giriş yaptığınızda gördüğünüz büyüleyici tavan. Tavanı sanki gece gökyüzündeki pasparlak yıldızları izlediğiniz hissini uyandırıyor. Gerçekten bu denli büyülendiğim bir kiliseye girdiğimi hatırlamıyorum. Sanırım diğer gördüklerime kıyasla oldukça farklı renklere sahip olmasıyla ve ihtişamıyla beni gerçekten etkiledi.

Wieza Ratuszowa (Town Hall Tower, Rynek Belediye Kulesi)

 Yine taş ve tuğlalardan oluşan, Gotik Mimarisinin izlerini taşıyan bu yapı 13. Yüzyılda inşa edilmiş. Bu kuleye 110 basamaktan oluşan merdivenleri tırmanıp, şehri başka bir gözle görebilirsiniz. Rynek Belediye Kulesi’nin olduğu alan da ayrı bir meydan gibi geniş bir alana sahip. Kulenin etrafındaki bulunan kafe ve restoranlarında keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Sukiennice (Cloth Hall, Kapalı Çarşı)

 Rynek Belediye Kulesi ile Azize Meryem Bazilikası’nın arasında bulunan Kapalı Çarşı, Krakow’a özgü hediyelik eşyalar alabileceğiniz; sanat galerilerinin, tekstil ürünlerinin ve kafelerin olduğu bir çarşı. Daha önceden yine ticaretin yapıldığı bir yer olan Kapalı Çarşı, sonrasında birçok yıkım/yangın gibi nedenlerle zorlu zamanlar geçirse de  kapsamlı bir tadilattan sonra en son halini almış. Bu yerde aynı ürünleri farklı fiyatlara satan yerler görebilirsiniz bu nedenle fiyat karşılaştırması yapın derim 🙂

Florianska Caddesi

Bu cadde, şehrin ana caddelerinden biridir. Çok da uzun olmayan bu caddede mağazalar, kafeler, restoranlar, döviz büroları ve tur acenteleri gibi ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz birçok yer bulabileceksiniz. Azize Meryem Bazilikasının uzun kulesinin yan hizasından girebileceğiniz bu caddenin sonunda Aziz Florian Kapısı bulunuyor.

St. Florian’s Gate (Aziz Florian’ın Kapısı)

Krakow, tarihi boyunca birçok kez yıkılıp tekrar inşa edilen ve birçok kez de saldırıya uğrayan bir şehir olması nedeniyle yaklaşık 47 gözetleme kulesi ve giriş çıkış kapısı olan bir şehirdir. Aziz Florian’ın Kapısı ise şehrin 8 orta çağ kapısından en önemli olanıdır. Burası şehrin başlıca giriş noktası olarak kabul edilmektedir.

Barbican (Saucepan, Barbican Gözetleme Kulesi)

Krakow şehrinin ana girişini korumak amacıyla kurulan Barbican, Orta Çağ savunmasının en iyi korunmuş yapısı olarak günümüze kadar gelebilmiştir. Barbican dışardan küçük görünmesi ile dışarıya karşı ordusunun gücünü değerlendirmesini engelleyici bir yapıya sahip olarak dikkat çekmektedir.

Maly Rynek (Little Market Square, Küçük Meydan)

Krakow’da tatlı, büyük ya da küçük meydanlara rastlayabiliyorsunuz. Maly Rynek’de bu meydanlardan biri. Bu küçük meydanda ister banklarda isterseniz de kafelerde oturup güzel vakit geçirebilirsiniz. Ayrıca meydanda tatlı Krakow mimarisinin de keyfini çıkarabileceğiniz sevimli yapılar da gözünüze çarpacak.

 Juliusz Slowacki Theatre (Juliusz Slowacki Tiyatrosu)

 1893 yılında kurulan bu tiyatro binası, Krakow’un mimari açıdan zengin yapılarından bir tanesidir. Barok Mimarisine sahip olan bu tiyatro binası iç mimarisi ile de oldukça göz dolduran bir yermiş. Bu yapı yine Old Town’ın merkezinde, içine girmedik ancak dışından oldukça güzel bir yapı olduğu kesin.

Planty Krakowiske (Planty Park)

Planty, Krakow’un en büyük şehir parklarından biridir. Old Town’ı çevreleyen bu tatlı parkta dinlenebilir, ağaçları ve insanları seyredebilir, kahvelerinizi yudumlayıp bir şeyler atıştırabilirsiniz. Yaprakların döküldüğü sonbahar ayında park harika bir görüntüye sahipti ve diğer mevsimlerdeki güzelliğini düşünemiyorum.

Saints Peter and Paul Church (Aziz Peter ve Paul Kilisesi)

Eski kiliselerden olan Aziz Peter ve Paul Kilisesi, Polonya’nın Barok tarzda inşa edilmiş ilk kilise olma unvanına sahiptir. Zaman içerisinde birçok farklı mimarın yapımını üstlendiği kilisenin dışında Hz. İsa’nın 12 havarisini simgeleyen heykeller bulunmaktadır.

Church of St. Casimir the Prince

Bu kiliseyi daha önceden fotoğraflarından görmüştüm. Farklı renklerde ve sade tavanı olan küçük ve eski kiliseler beni hep etkilemiştir. Bu kilise de onlardan biri. Tavanında çok güzel yeşil ve mavi tonlara sahip olan bu kilise eğer meraklısıysanız mutlaka görmeniz gereken bir yer bence 🙂

Collegium Maius

Bu yer, Jagiellonian Üniversitesi’nin 15. Yüzyıldan kalma Gotik mimariye sahip bir yapısı. Yine Old Town’da bulunan astronomi, meteoroloji, fizik, kimya ve kartografya gibi bilim dallarının tarihi belgeleri ve araçlarının sergilendiği müzeyi de bu yapının içinde bulabilirsiniz.

Wawel Castle (Wawel Kalesi)

 Wawel kalesi, Krakow’da görmeniz gereken en önemli yerlerden biri desem abartmış olmam herhalde. Şehirdeki kaleler her zaman dikkatimi çekmiştir. Özelikle tepede ve nehir kenarında olanlar ayrı bir hava katıyor bulunduğu yere. Wawel Kalesi de işte tam o kalelerden. Wawel tepesinin üzerine kurulmuş ve yanında da Vistül Nehri bulunuyor. Wavel tepesinin üzerinde ve Vistül Nehri’nin yanında olması ile çok güzel bir manzaraya sahip olan bu kalenin geçmişi 1200’lü yıllara dayanıyor. “Baszta Sandomierska”, kaleye tırmanırken göreceğiniz kule şeklindeki yapı. Kalenin içinde “Wawel Katedrali” de bulunuyor. Ayrıca kaleden çıktığınızda Ejderha efsanelerini “Smok Wawelski” olarak adlandırılan ve 5 dakikada bir ağzından ateş çıkaran ejderhayı da mutlaka görün derim.

Kazimierz

Krakow’un Yahudi mahallerinden biri olan bu yerde özgün kafelere, bağımsız galerilere, farklı mağazalara, vintage kıyafet mağazalarına ve barlara rastlayabilirsiniz. Burası hem bohem hem de modern bir tarza sahip bir yer. Bazı kafelerin, dondurmacıların ve restoranların oldukça ünlü olduğu belliydi. Hem hoş dizayna sahiplerdi hem de bazılarının önlerinde kuyruklar vardı. Eğer Krakow’daysanız ve biraz da şehrin orijinal mekanlarını görmek istiyorsanız buraya yolunuz mutlaka düşmeli.

Plac Nowy

Plack Novy, Kazimierz’de bulunuyor. Krakow’un lokal yiyeceklerini yiyebileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz, bunun yanında hafta sonu kurulan antika pazarında bir şeyler de satın alabileceğiniz bir alana dönüşen harika, sıcak ve samimi bir meydan Plac Nowy.

Corpus Christi Basilica

Kazimierz Mahallesi’nde yaptığınız gezintide eğer ihtişamlı eski bir yapıyı da görmek isterseniz Corpus Chiristi Bazilikası tam da aradığınız yer. 1335 yılında Büyük Kral II. Casimir tarafından yaptırılan Gotik Mimariye sahip büyük ve büyüleyici bir bazilika. Yine aynı bölgede eğer görmek isterseniz “Basilica of St. Micheal the Archangel”i de gezebilirsiniz.

Father Bernatek’s Bridge

Kazimierz Mahallesi’nden köprüye doğru ilerlerken, birçok insanın harika kafelerde oturduğu güzel sokaklardan geçerek köprüye ulaşıyorsunuz. Orada yürürken “sanırım burası oldukça lokal bir yer” diye aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. Köprüde ise köprünün iplerinden sarkan çeşitli jimnastikçilerin figürleri bulunuyor. Özellikle gün batımından hemen önce geçtiğim bu köprüde yürümek oldukça keyifliydi. Farklı köprüleri görmeyi seviyorsanız bu da görebileceğiniz orijinal köprülerden biri.

Eglise Saint-Joseph’s Church

Krakow’da görebileceğiniz, en farklı ve bence en güzel mimariye sahip olan kilise, Eglise Saint Joseph Kilisesi. Mimari açıdan oldukça zengin bir duruşu olan bu kiliseye Kazimierz’den ilerleyerek ve Father Bernatek Köprüsü’nden karşıya geçerek birkaç dakikada ulaşabiliyorsunuz. Karşınıza bütün ihtişamı ile çıkacak olan bu kilisenin içi dışı kadar heybetli değildi. 1905 ile 1909 yılları arasında yapılan, Jan Sas-Zubrzycki’nin tasarımı olan bu kilise neo-gotik mimarisinin izlerini taşımaktadır.

Gezebileceğiniz ve her biri kendine özgü olan diğer kiliseleri ise şöyle sıraladım: Church of the Transfiguration, Bazylika Franciszkanska Krakow, Bazylika sw. Floriana, St. Andrew’s Church, Klastor i Bazylika, Holy Trinity Basilica, Church of St. Barbara, The Lord’s Ark Church

Müzeler

Krakow, her köşesi oldukça güzel yere sahip olduğu için adeta bir açık hava müzesi gibi geliyor insana. Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı, Oskar Schindler’in Emaye Fabrikası ve Wieliczka Tuz Madeni gibi dünya tarihinde önemli yere sahip olan müzeleri bulunmaktadır. Ancak bütün bunların yanında ziyaret etmeye değer çok sayıda müze ve sanat galerisine ev sahipliği yapmaktadır.

Auschwitz-Birkenau Concentration Camp (Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı)

Şehrin merkezinden 60 km uzaklıkta olan Osviecim kasabasına ulaşarak Auschwitz ve Birkenau’ya ulaşabiliyorsunuz. II. Dünya Savaşı’nda Alman Nazi Toplama Kamplarının en büyüğü olan Auschwitz ve Birkenau, toplama, zorunlu çalıştırma ve sistematik imha ve katliam kampı olarak kullanılmıştır. Günümüzde anıt ve müze olarak kullanılan yere dair bilgileri paylaştığım yazım “Auschwitz ve Birkenau Gezi Rehberi” yazımdan ulaşabilirsiniz.

Oskar Schindler’s Enamel Factory (Oskar Schindler’in Emaye Fabrikası)

Bu fabrika, Oskar Schindler’in kurduğu ve Yahudileri çalıştırdığı bir fabrika. II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Polonya’ya girip toplama kampları oluşturması ile Schindler fabrikasına çalışacak eleman alma bahanesiyle toplama kamplarındaki insanları kurtartmaya çalışmıştır. Günümüzde müze olarak kullanılan fabrikada, savaş malzemeleri, asker ekipmanları, fabrikada üretilen tencere ve tabaklar, gizli belgeler, çalışanların eşyaları sergilenmektedir. Schindler’s List filmini izlemediyseniz mutlaka izleyin, fabrikayı gezmek daha da büyük bir anlam kazanacaktır çünkü.

Fabrika Kazimierz Mahallesi’ne oldukça yakın. Pazartesi günleri müze belirli sayıda kişiye ücretsiz giriş sağlıyor. Bu nedenle erken saatlerde gittiğiniz takdirde müzeye ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Bunun dışındaki günler ücretli. Tur rehberi isterseniz onun da ayrı ücreti oluyor. Güncel olarak bir yetişkin 24 Zloty, iken tur rehberi ile gezi ayrıca 140 Zloty olarak belirtilmiş.

Wieliczka Salt Mine (Wieliczka Tuz Madeni)

Dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olarak gösterilen Wieliczka Tuz Madeni, şehrin yaklaşık olarak yarım saatlik bir mesafesinde yer almaktadır. Daha önceden deniz altında olan bu maden yıllar içinde su yüzüne çıkmış. 13. Yüzyıldan bu yana tuz çıkartılan bu maden 1996 yılında yalnızca turistik olarak kullanılmaya başlanmıştır. Madenin içindeki kilise, odalar, eşyalar, heykeller ve kabartmalar gibi her şey madenden çıkarılan tuzdan elde edilmiş. Daha önceden madenin daha derinlerine gidilse de 1996 yılından bu yana 3,5 km’lik kısmı ziyaret edilebiliniyormuş. Burası rehberler eşliğinde gezilebiliniyor. Önceden rezervasyon yaptıradabilirsiniz. İçerisinin ısısı 14 derece ve buna göre hazırlıklı gitmenizde fayda var.

National Museum (Ulusal Müze)

1934 yılında kurulan Ulusal Müze’nin ana şubesi Gmach Glowny’de yer almaktadır. İsmi, Museum Naradowe’dır. Geniş bir yirminci yüzyıl sanat koleksiyonuna sahip olmasının yanı sıra ünlü Polonyalı sanatçıların tablo ve heykellerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunların yanında Polonya silah, el sanatları ve dekoratif sanatlar gibi eserler sergilenmektedir. Müzeye bağlı diğer bağımsız bölümler: Czatoryski Müzesi, 19. Yüzyıl Polonya Sanat Galerisi ve Jan Matejko’nun Evi’dir.

Czartoryski Museum

Bu müze, Prenses İzabela Czartoryska tarafından kurulan bir müzedir. Polonya’nın mirasını korumak ve tarihini canlı tutmak amacıyla kurulan bu müzede, antikalar, porselenler, kristaller ve halılar sergilenmektedir. Kendi değerlerinin yanı sıra Avrupa ve Mısır ülkelerinin de değerlerini sergilemektedir.  Ayrıca bu müzenin en göz alıcı yanı ise, Leonardo da Vinci’nin en ünlü tablosundan biri olan “Lady with an Ermine” sergilenmesidir.

Jan Matejko House (Jan Matejko’nun Evi)

Polonya’nın 19.yüzyıl ressamlarından biri olan Jan Matejko’nun evidir. Old Town’da bulunmaktadır. Müzede sanatçının belli başlı eserlerinin yanı sıra, yaşam boyu bir araya getirdiği koleksiyonlarda sergilenmektedir.

19th Century Polish Art Gallery (Sukiennice Museum)

19.Yüzyıl Polonya Sanat Galesi Müzesi, Cloth Hall (Kapalı Çarşı)’ın birinci katında yer almaktadır. Çeşitli dönemlere ait resim ve heykellerin sergilendiği dört büyük odaya sahiptir. Bacciarelli odası klasik resimlere ev sahipliği yapmaktadır. Michalowski Room’da Romantizm akımını yönelik sanat eserleri bulunmaktadır. Siemiradzki Odası, 19. Yüzyılın sanat eserlerinin olduğu bir odadır. Chelmonski Odası ise Polonya realizm ve sembolizm akımına yönelik resim ve gravürlerine sahiptir.

Diğer müzeler:

Polish Aviation Museum: Polonya Havacılık Müzesi, Eski Krakow Rakowice-Czyzyny Havalimanı’nda bulunan, 1964 yılında açılan dünyanın en büyük uçak müzelerinden biridir.

Museum of Municipal Engineering: Eski bir tramvay deposunda yer alan Belediyenin Mühendislik Müzesi’nde inşaat mühendisliğinin tarihini anlatmak için kurulan modern müzelerden biridir.

Ethnographic Museum: Etnografya Müzesi, Kazimierz semtinde bulunan görkemli Rönesans tarzı bir binanın içinde bulunan, Polonya’nın kültürüne geniş bir koleksiyonla sunan bir müzedir.

Museum of Contemporary Art: Çağdaş Sanatlar Müzesi’nde, Polonyalı ve yabancı sanatçıların çağdaş resimlerini, heykellerini, fotoğraflarını ve yaptıkları diğer eserlerini görebilirsiniz.

Galicia Jewish Museum: Eğer Yahudi Soykırımına yönelik her şeyi gelmişken görmek istiyorum derseniz, Kazimierz’de bulunan Galiçya Yahudi Müzesi dikkatinizi çekebilir. Müzede, Yahudilerin trajik tarihine, katliamların gerçekleşme sürecine ve hayatlarının nasıl şekillendiğine dair fotoğrafları görebilirsiniz.

Archaeological Museum: Krakow’un Arkeoloji Müzesi olan, Paleotik dönemden modern çağa kadar 500.000’den fazla arkeolojik eserin sergilediği bir müzedir. Eğer arkeoloji müzelerine ilginiz varsa gidebileceğiniz bir müze.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz